Nadir otomobil sergilerinden kültürel iş birliklerine, yeniden yorumlanan çay saatinden özel konaklama deneyimlerine kadar, The Peninsula London bu sezon başkentte otomobil tutkunlarının buluşma noktası olmayı sürdürüyor. Misafirler ister vintage tasarımların büyüsüne, ister yenilikçi ruhuna ya da mekanik mükemmelliğin zarafetine ilgi duyuyor, her biri otomobil sanatının kalıcılığını kutlayan ayrıcalıklı deneyimlerle buluşuyor.
Classic Car Afternoon Tea – The Lobby’de her gün 13.30 – 19.00 arası, 18 Kasım’a kadar
Her yolculuğun bir mola hak ettiğine inanan The Peninsula London, misafirlerini “Classic Car Afternoon Tea” ile keyifli bir duraklamaya davet ediyor. Vintage tasarım ve ustalık anlayışından ilham alan menü, geleneksel İngiliz çay saatini modern bir dokunuşla yeniden yorumluyor. Tuzlu atıştırmalıklar, sıcak çörekler ve damaklarda iz bırakan tatlılarla – dama tahtası desenli Race Flag sablé ve Vintage Car mandalina mus gibi – bu deneyim konuklarını lezzetli bir yolculuğa çıkarıyor.
Otomotiv sanatının zarif kutlaması arasında keyifli bir ara sunan bu çay saati, sezonun en tatlı molasını yaşatıyor.
The Peninsula Pit Stop – 1936 Austin 7 ile Mobil Kafe Deneyimi
Eylül ayında Goodwood Revival’daki Brooklands pop-up barında tanıtılan The Peninsula London’ın son üyesi “The Peninsula Pit Stop”, otelin araç filosuna nostaljik bir dokunuş katıyor. Peninsula Green rengindeki, özenle restore edilmiş 1936 model bir Austin 7 taksiden dönüştürülen bu şık mobil kafe, bir zamanlar Kraliyet Postası’na hizmet veriyordu. El işçiliğiyle aslına sadık kalınarak yenilenen araç, artık taze demlenmiş kahve, çay ve hafif atıştırmalıklar sunarak modern şehir yaşamına nostaljik bir mola getiriyor. Otelin avlusunda ve Londra’nın seçili noktalarında konumlanan Pit Stop, misafirlere geçmişle bugünü buluşturan bir nefes alma anı yaşatıyor.
The Glenfiddich x Aston Martin Formula One™ Deneyimi- 29 Eylül – 31 Ekim
Glenfiddich’in yeni 16 Yıllık özel ekspresyonunu kutlayan The Peninsula London, motor sporları tutkunlarına unutulmaz bir deneyim sunuyor. 29 Eylül – 6 Ekim tarihleri arasında otelin lobisinde sergilenen Aston Martin Formula One™ Team’e ait nadir bir replika araç, otomobil meraklılarını ve konukları büyülüyor.
Deneyim, sekizinci kattaki Brooklands Bar’da Glenfiddich’in ustalığını yansıtan özel kokteyl menüsüyle devam ediyor. Konuklar, Glenfiddich 16 ve 30 Yıllık ekspresyonlarını tadıyor ve hız, zarafet ve stilin buluştuğu iki özel kokteylin keyfini çıkarıyor:
– APEX II – Glenfiddich 15 Yıllık Solera, Amaro & Cherry Brandy; en az 30 gün şişede olgunlaşıyor.
– Beyond The Track – Glenfiddich 16 Yıllık Aston Martin Formula One™ Limited Edition, Ahududu, Tonka, Eau de Vie & Çikolata ile damakları büyülüyor.
David Hockney’den BMW Art Car – The Lobby’de 14 Ekim – 3 Kasım arası sergileniyor.
Londra’nın sonbahar sanat sezonunu kutlayan The Peninsula London, otomotiv ve sanat dünyasının en özel iş birliklerinden birine ev sahipliği yapıyor: David Hockney imzalı BMW Art Car.
1995’te tanıtılan bu sanat eseri, BMW 850CSi modelinin ruhunu tuvale – ya da daha doğrusu gövdeye – taşıyor. Sürücü figürü ve motor detaylarının, yeşil, gri ve beyaz tonlarda araca resmedildiği bu çalışma, Hockney’nin ifadesiyle “sürüşün manzaralarla bütünleştiği bir deneyimi” yansıtıyor.
BMW Art Car koleksiyonu, 2025’te 50. yılını dünya turuyla kutluyor ve The Peninsula London, bu eşsiz yolculuğun Londra’daki duraklarından biri olmayı sürdürüyor.
London Motor Week İçin Özel Konaklama Deneyimi – 25 Ekim – 3 Kasım
London Motor Week kapsamında RM Sotheby’s klasik otomobil müzayedesi (30 Ekim) ve geleneksel London to Brighton Veteran Car Run (2 Kasım) geri dönüyor. Bu özel haftayı kutlayan The Peninsula London, vintage otomobil tutkunlarına unutulmaz bir konaklama paketi sunuyor.
London Motor Week Konaklama Paketi şunları içeriyor:
• Peninsula Time ayrıcalığıyla esnek giriş ve çıkış
• İki kişilik günlük kahvaltı
• Varışta Peninsula Şampanyası veya Köpüklü Çay ikramı
• The Peninsula ekibinden profesyonel araç bakımı hizmeti
• Veteran Car Run’a özel sürpriz ikramlar
Hyde Park Corner’a birkaç adım uzaklıkta konumlanan otel, klasik otomobil takviminin en prestijli etkinliklerinden birini doyasıya yaşamak isteyenler için mükemmel bir adres olmayı sürdürüyor.
Yıl Boyunca Süren Otomotiv İlhamı
Konuklar, Peninsula Green rengindeki özel araç filosuyla otele vardıkları anda, markanın seyahatin zamansız zarafetine adanmış ruhunu hissediyor. The Peninsula London, Topaz Detailing iş birliğiyle güvenli, lüks otopark hizmeti ve kişiye özel detaylandırma olanakları sunuyor.
Lobinin hemen ötesinde, İngiliz motor sporlarının doğduğu yer olan Brooklands Müzesi’nden dönüşümlü olarak sergilenen klasik otomobiller konukları karşılıyor. Bu sezon, 1933 model aero motorlu yarış aracı Napier Railton yeniden bu alanda sergileniyor.
Konuklar, vintage sıcak hava balonu sepetinden ilhamla tasarlanan asansörle sekizinci kata çıktıklarında, Brooklands by Claude Bosi restoranında klasik İngiliz havacılık ve otomotiv mirasının izlerini taşıyan bir tasarım ve gastronomi yolculuğuna çıkıyor.
Rezervasyon ve ayrıntılı bilgi için: peninsula.com/London