Kaç yılıydı hatırlamıyorum. Model değişim yılıydı. İspanya’ya gitmiştim, BMW’nin davetlisi olarak. Malaga’da bir pistte, BMW S1000 RR lansmanıydı. Yaklaşık 50-60 km uzaktaki otelde teslim etmişlerdi motorları. Şehir trafiğini geçip, orman yolunda kullandıktan sonra, piste varmıştık. Hatırladığım, pistteki grup turlarından sonra, neredeyse hiç, pistten inmemiştim. Öğle yemeğini bir sandviç ile geçiştirip, yine piste dönmüştüm tek başıma pistin keyfini çıkartmaya.
Sonradan Borusan motosiklete uğradığımda söylediler. BMW’nin Alman görevlileri:
“En çok sizin Türk gazeteci eğlendi. Hiç motordan inmedi”demişler.
Ben pistte dönerken, hep o zaman sahip olduğum, sonradan sitenin otoparkından çalınan BMW R 1100 GS’imle kıyaslıyordum. O şöyle yatardı, böyle torkla kalkardım gibisinden.
Özellikle caddeci arkadaşlar “Saçmalama, S1000 RR ile R1100 GS’i mi kıyaslıyorsun?” diyeceklerdir.
Hemen şöyle bir not ekleyeyim.
Benim GS’te beyin ve Chip modifiyesi vardı. O zamanlar çok sık gittiğim MILANO motosiklet fuarında satın almıştım. Bir de Remus enduro egzosu. GS’in standartı 86 BG idi, Benimki 108 BG idi. O sırada yeni çıkan, R 1150 GS bile 95 BG idi. Yani BG ve torku yüksek bu makinayı S1000 RR ile kıyaslayabilirdim. Tek sorun yükseklikti. O da benim becerime kalıyordu.
Şimdilerde benim bir Honda ADV 350’im var bir Big Scooter sayılır. Yaş da 70’e geldi.
Beni de Kuzey Marmara otobanından Lüleburgaz’daki köye keyifle götürüyor. Tizi 160’a kadar ulaşıyor. 160 km yolu bir nefeste alıyor. (Ben otobanda 140’ı geçmiyorum). Tek sorunu selesinin popomu acıtması. Nerede benim bir önceki Honda Forza 300’üm… O da aynı sürati yapıyordu. Ama selesi son derece rahat, konforlu, sanki scooter’ın limuzini gibiydi. Niye onu sattın da bunu aldın derseniz. Teknolojiyi takip etmek için derim.
Laf Honda’dan açılmışken, onun limuzininden söz açmadan olmaz. Honda Goldwing.
Dedik. Dedik ama, baştaki konuya girdiğim BMW’ye geri döneceğim.
BMW’nin GT ve GTL’inin bir altındaki bir modele. R1300 RT.
Bu ay onu teste aldım. Bu kadar yazdıktan sonra size bir korkumdan bahsetmeden olmaz.
Artık büyük motor kullanmaktan korkuyorum. Her ne kadar 12 yaşımdan beri motora binsem de, büyük motor hep beni korkutmuştur. Ya bir şey olur da zarar verirsem. Bugüne kadar hiç olmadı. tüm motorculuk yaşamım da motor yatırmadım.
Ama, yine de korku işte.
Borusan İstinye’ye RT’yi almak için gittiğimde bu duygular içindeydim.
Motosiklete bindim, otoparkın içindeki köşeye geldim, motoru sağa yatırdım. Hafifçe gaz verdim.
Aman Tanrım nasıl bir hafiflik. Nasıl bir süzülüş.
Gerisini sayfalar arasındaki test yazısında okuyun.
Bu ay 4 lansmana konuk olduk.
Citroen, Chery, Rolls-Royce ve BYD derginin sayfaları arasında bulacaksınız.
Bir de yeniliklerin yanı sıra, Bayram Bayramçavuş’un yazdığı testler var.
Sizlere MUTLU, SAĞLIKLI, HUZURLU Bir yıl daha diliyorum…
